12 Nisan 2016 Salı

-LUK ÜÇLEMESİ-3: Bir yudum mutlu-LUK

Bir yudum mutlu-LUK

Çocukça bir sevda, bir hayalin peşinden gitmek midir bilmiyorum mutluluk istemek ama haydi gelin bir çocukluk yapalım ve bir çocukluk hayalimizi gerçekleştirelim: Bir yudum mutluluk olsun hedefimiz…

Peki tam olarak nedir mutluluk? Nasıl ve ne şekilde tarif edilebilir ki? Kuşkusuz hepimize göre hatta her farklı anımıza göre de değişecektir açıklamamız.

Kimi zaman bir kuşun kanat çırpışında, kimi zaman esen ılık bahar melteminde saklanacaktır. Bazen de dumanı tüten bir fincan kahve keyfinde ya da dostlar eşliğinde dinlenen eşsiz müziğin birkaç notasının arasına gizlenecektir. Ya da sağlıkla başlanılan bir günün her anında... Ancak bu mutlu anları farketmek hayat telaşı içinde hiç de sandığımız kadar kolay değildir.

Yaşam akıp giderken her birimiz kendimize göre bir bol-LUK, çok-LUK bulma telaşına düşüp hayatımıza hoş-LUK katmaya uğraşırız. “İçimizdeki muzur çocuk” bu mutluluk arayışımızda en temel destekçimizdir. Bize güç veren, bizi biz yapan güzellikleri barındıran günlerden bir dost gibi…

“Çocuk- LUK, cenneti yaşadığımız şu anda yaratır. O, mutluluk aramaz çünkü mutluluğun ta kendisidir.- Louis Pauwels”. İşte, başlangıçtan bu yana tüm zor- LUKlara rağmen mutlu olmaya inancımızı kaybetmemeliyiz. "Mutluluk, aslında daima yakınımızdadır, yakalamak için çoğu zaman elimizi uzatmak yeterli olacaktır.. – George Sand"

Yaşadığımız her gün karşımıza türlü türlü sürprizler çıkarmaktadır. Hepsi bizi herzaman iyi hissettirmese de en azından bize hayatı deneyimleme şansı vermektedir. Yaşadığımız her anda bizi mutluluk hedefimize ulaştıracak ipuçları mevcuttur. 

Bir yandan da unutmamalıyız ki, "insan kendi kendinin mutluluğuna engel olmak yolunda fevkalade beceriklidir Andre Gide" Mutsuz olmak son derece kolaydır, eminim ki hiç zorlanmadan her birimiz kendi hayatlarımızdan çeşitli nedenler gösterebiliriz mutsuz olmak için. Ancak asıl zor olan mutlu olabilmektir.

Her koşulda bizi mutluluğa ulaştıracak anları keşfedebilmektir zor olan. "Mutluluk varacağımız bir istasyon değil, bir yolculuk biçimidir.Charles de Montesquieu" Bu yolcu- LUK süresince, nice dost- LUKlar kurar, kendimizce uygun bulduğumuz doğru- LUK yolundan ilerler, belli bir olgun- LUK seviyesine ulaşmış bireyler olarak bir kusursuz- LUK arayışına yönleniriz. Yolculuğumuz kimi zaman yalnız, kimi zaman çok kalabalık, kimi zaman deniz kenarında, kimi zaman engebeli arazilerde, kimi zaman güneşli, kimi zaman fırtınalı havalarda sürer gider. 

Nice yazları nice koşlar, nice yağmurları güneşli, ılık bahar günleri izler. Şartlar değişse de değişmeyen içimizdeki çocuktur aslında. "İnsan, yedlslnde ne ise yetmişinde de o'dur." sonuçta. "İnsanların mutlulukları ya da mutsuzlukları, kaderin olduğu kadar da karakterlerinin eseridir.- La Rochefoucauld". Şüphesiz, seneler geçmekte ancak idealler, hayaller, korku ve tutkular şekil değiştirseler de özde aynıdırlar. Böylelikle,"mutlu yaşam, tutku ve korku üzerinde mantığın ve düşüncenin elde ettiği bir zafer olarak karşımıza çıkmaktadır. – Lucius Annaeus Seneca".

Bu zaferi kazanmak hiç kolay değildir. Zoru başarmak, hayatımıza dair o anlık birtakım "öncelik"lerimizden fedakarlıklarda bulunmamızı da gerektirecektir. Mutlu olmak için mutsuzluğu da bilmek gerekir. Ancak böylelikle,"küçücük bağışlarla büyük mutluluklar kazanmak büyüklüğün bir ayrıcalığı olacaktır.- Friedrich Nietzsche" Birçok insan belki de,mutlu olduğunu bilmediği için mutsuzdur

İçimizdeki çocukla hayatın içindeki - LUK maceramız artık amacına ulaşmak üzeredir. Yaşadığımız serüvende, "niceliklerden nitelenen"anlarla, anılarla yaşamımızı şekillendirip, renklendirmeye uğraşırız. "Mutluluğu tatmanın tek çaresi onu paylaşmaktır.- Byron" Mutluluğumuz paylaştıkça çpğalacaktır.

Çocukça bir sevda, bir hayalin peşinden gitmek midir hala bilmiyorum mutluluk istemek ama haydi gelin bir çocukluk yapalım ve bir çocukluk hayalimizi gerçekleştirelim: Bir yudum mutluluk olsun hedefimiz…








Hiç yorum yok:

Yorum Gönder