Hayatın içinden... -LUK ÜÇLEMESİ
Zorunlu-LUKtan doğan sorumlu-LUK halinin yarattığı muzur-LUK
İşte bizler, yüreğimizde düşlerimizle her birimiz çocukluğumuzun ardından adeta uçan kazımızın kanadına tutunan Nils, ya da yeldeğirmenlerine karşı korkusuzca savaşan Don Kişot misali hayat maceramıza atılırız. İçimizdeki çocuk artık kahraman olmaya hazırdır.
Hayatın içinde çocuk "ağaç misali .ne kadar yükseğe ve aydınlığa çıkmak isterse,o kadar kök salar yere .."-Nietzsche. Oyun oynadığı ağaç evler bundan böyle ona tüm sorumluluklarını, yapması gerekenleri hatırlatır. Yeni hayatında çocuk daha çok çalışacak, daha çok didinecek belki daha da çok koşturacaktır ve er ya da geç anlayacaktır ki "sorumluluk büyük olmanın bedelidir." (Winston Churchili)
Çocuk belki de çoğu zaman şaşıracaktır. Onca zamandır hayalini kurduğu, kahramanı olduğu masalı böyle mi devam edecekti, bu kadar mı zorlu sınavlar bekliyordu onu?. Ama çocuk biliyordu her ne olursa olsun tüm zorlukları aşacak gücü kendisinde bulacaktı. Bunu kendi için yapacaktı. "Sorumluluk,başkalarına verdiğimiz sözlerin yanı sıra, kendimize verdiğimiz sözleri de yerine getirmek demektir." Andre Gide
Gerçek hayat masal alemlerinden çok farklı bir yermiş meğer diyordu çocuk. Burada herkes kendi doğrusunun peşinde hayatını kurmaya çalışıyor. "Her doğru, insana bir sorumluluk, her fırsat bir zorunluluk ve sahip olduğu her şey de ona bir görev yüklüyor." (John D. Rockefeller Jr.) Doğrularımızın, ideallerimizin, yüreğimizden geçirdiğimiz düşlerimizin peşinden koşarken işte tam da bu anda bir de bakmışız kendimizi sorumluluklarımızın doğurduğu zorunluluk ya da zorunluluklarımızın yarattığı sorumluluk çıkmazı arasında bulmuşuz.
Tabii çocuk, hangi yaşa gelirse gelsin aklı hep oyunda. Bir oyunla, bir pyunda şekillenen hayallerinde. Çocukluğumuz zorunluluklarımız ve sorumluluklarımız arasında sıkışıp kalmıştır. Hayatın bizlere öğrettiği "önceliklerimizin zorunluluklarımızdan daha büyük olamayacağı, ve haklarımızın, sorumluluklarımızı yerine getirdiğimiz sürece korunduğudur." (John F. Kennedy) İşte yine kurtarıcımız, çocuk ve kendine verdiği sözler olacaktır.
Büyüdükçe çocuğun hayata karşı zorunlulukları artacak sorumluluklarını yerine getirdiği ölçüde ise "haklı" duruma geçecek ideallerine doğru emin adımlarla yoluna devam edebilecektir. İnsanın "bilinci onun yol göstericisi, hayatında yönünü bulmasını sağlayan pusulası, hayatın içinde sorumluluklarının sınırlarını belirlemede ona yardımcı olan özgür iradesidir." Manifeste pour la Terre et l'Humanisme - Pour une insurrection des consciences (2008) - Pierre Rabhi
Artık biliyoruz ki "her insan herkes karşısında her şeyden sorumludur. " Dostoyevski.
Ancak "insanların tarih boyunca farkına vardıkları aşılmaz zorunluluk, bu zorunluluğun ne aşılmaz ne de zorunlu olduğudur." Friedrich Nietzsche. İçimizdeki muzur çocuk bize ta derinimizden göz kırparken hayat karşımızda tüm çeşitliliği, tüm görkemi, tüm haşmeti ile duruyordu. Defineye ulaştıran haritanın ipuçları gibi bize, mutluluğa ulaştıracak ideallerimizi başarmanın yollarını da veriyordu. Evet hayat zordu, aşılacak çok engel, geçilmesi gereken nice sınav vardı ama artık biliyorduk ki "hiç kimse, hem sorumluluk hem de umutsuzluk hissine aynı anda kapılamazdı."Antoine de Saint Exupery. Biliyorduk ki yağan her yağmurun ardından güneş açacak, gökkuşağı çıkacaktı. Acaba gökkuşağının altında bir hazine var mıydı? Bence içimizdeki çocuğun hatırına bir bakmaya, bir denemeye değer ne dersiniz?:))
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder