Herşey o kadar ani oldu ki bir anda hem de hiç beklenmedik bir anda... Kendim de şaşırdım. O kadar şaşırdım ki sizlere bir merhaba bile diyemeden girdim okuduğunuz satırların arasına. Adeta kapı çalmadan bir odaya girmiş hatta odada bulunanları selamlamadan yoluna devam etmiş gibi hissettim kendimi. Bu satırları kendime aracı bilip sizlere selam ve saygılarımı iletmek istedim.
Bugüne kadar yazı yazmanın benim için bu kadar önemli ve hayatımın vazgeçilmez bir parçası olduğunu bilmiyordum. Evet yazı yazmayı seviyordum ama karşımdakilere de duygu ve düşüncelerimi böylesine derinden aktarabildiğimi hiç düşünmemiştim. Aslında itiraf etmeliyim ki yazdıklarımı da hiç kimseyle paylaşmamıştım bu güne dek...
Ancak farkettim ki sözcükler de "paylaştıkça artıyor, katlanıyor ve daha da anlamlı" bir bütüne dönüşüyorlar. Hani denir ya insanlar konuşa konuşa anlaşırlar... Doğru hem de çok. Konuşmasını, anlatmasını ve tabii bir de anlatılanı anlamasını bilene. Acaba bizi anlamayanlara kendimizi anlatmayı bir de yazarak mı denesek??:)
Yazmak... Kelime kökü yaz-ı... Bana ilk çağrıştırdığı şu an yaz oldu tıpkı mevsim gibi. Belki çocukluğumdan aklımda kalan tekerleme yüzünden:)) ( yaza yaza yaz geldi.) Kıpır kıpır, cıvıl cıvıl enerji dolu... Yazmak insanın aklından, kalbinden geçeni içinden geldiği gibi yazması yazabilmesi ve bunu dilediğince yazadurması:)) yok yaza- durmak sadece fiilde kalsın, Yazılar hiç bitmesin ki insanlar arasında nice güzelliklerle sağlam ilişki köprüleri kurulsun.
Hayatta tesadüflere inanır mısınız? Hani insan şaşar, tesadüfün böylesi der. O anda orda bulunmak, o anda o kişiyle karşılaşmak. O anda o sözü söylemiş bulunmak ve hatta o anda o yazıyı yazmış olmak. Hepsi bir tesadüf olabilir. Ama o tesadüfleri hayatımızın bir parçası yapabilmek işte o bizim elimizde. Demek ki bizim tanışma hikayemiz de böyle olmuş oldu. Tesadüf eseri. İlk tanışmadaki parfümün yarattığı etki gibi bu hikayede de satırlar, ilk izlenimi veren ve sonradan hep hatırlatacak olanlardı. Hayat serüveninde türlü "tesadüflerin" bizi çeşitli "satır aralıklarında" buluşturmasını diliyorum.
Önce ses vardı, sonra sözcük oluştu, sözcükler yanyana geldiler söz oldular vee sözler yazıya döküldükçe de hayat buldular. Hep varoldular, paylaşıldıkça ise de hayat verdiler. İşte hayatı güzelleştirmek için bu noktada bize düşen görev, cümlelerimizi güzel sözcüklerle kurmak, güzel sözler paylaşmak😉, böylelikle güzel ilişkiler kurmak, hayata kendimizden güzel anılar bırakmak, Baki gibi " Bu gök kubbede bir hoş sada olmak"...:)😉
Süpersin Meg!Bayıldım yazınn yazısına!Nasıl akmış kelimeler!! Bravo sana!
YanıtlaSil